22 Temmuz 2014 Salı

Yeryüzünde batacak var

Kendimi bulmam gereken zamanlarda;  üçgenin bilinmeyen açılarını bulmaya çalıştım, kahrolası dağların denize konumunu ezberlemek zorunda bırakıldım. Budalaların önünde ceket iliklemeyi lisede öğrettiler bize. Kimileri, açamadı ceketlerinin önlerini sonra, başlarını kaldırıp bakamadı dünyaya. Kanatlarımızı sakladı cani sistem, geç farkedenlerinkini kopardı.

Onlara göre uçması gereken şey sadece uçurtmaydı.
Ve,,
 O da, tellere takılırsa büyük günahtı.  

Uçmaktan korkardı insanlar. Cehennemde yanmaktan, para kaybetmekten, saygı yitirmekten, sevgi ve aşk kavramlarının gerçeğini öğrenmekten, öğrendikleri gerçekleri öğretmekten: Her şeyden, herkesten.

Önümde bir deniz var şimdi. Ve bana ait -gemisiz,kaptansız- kocaman bir liman. O limana dönmeyen gemilerin  kaptanlarından kesilmişti umutlar çoktan..

İki bedenle inşa edilirdi gemiler tersanede, bu gezegende. Şimdilerde bulamadıkları rotalarına henüz girmeden önce. Kaptanlar, batmayan gemilerin içinde, düşünceleriyle alabora oldu belki. Belki bu yükü taşıyamadı gemi,, zira yanlış öğretilen hayatın  bütün halleri bulandırırdı,dalgalandırırdı denizi.
 Yada,, 

Belli ki kaptanlar hiç sığdıramadı gemilerine bizi.

Rüzgar bu kadar hızlı esmeseydi,,lerle başlayan olmamışlı ve keşkeli düşünceleri yakıp attım denize.

Bir zaman sonra külleri marmara’yı süsleyecek olan bedenim gibi.

Ardımda bırakıyorum aldığım otobüs biletiyle herşeyi. Acıdan başka bir şey hissetmediğim yıllarım bile özlenecekmiş gibi geliyor gözüme. Şırıngaya bir doz çekip sızdırıyorum damarlarıma. Yatağımda kusarken,  güzel kadın perdeleri açıyor. Dudaklarını ısıran çekingen gülümsemesine bırakıyorum kendimi.

Öğretilerin sahte olduğu coğrafyanızda, psikolojimin her zerresi üşüyor.

Kaptan,,

Yeryüzünde batacak var. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder