3 Mart 2016 Perşembe

Geri Dönüşüm Hutbesi



            Kanatları bileklerinde ölü bir meleğim. Silüetim, bermuda'nın üç köşesinde göndere çekili, yüzümden akan günahlar pıhtılaştı. Adım, akılların ulaşamayacağı yerde saklanan kutsal kitaplarda, kırmızının bütün tonlarıyla oyalıyor ayetleri. Laftan anlamaz junkieler, mis kokulu kremasyon fırınları ve mutlu sonlar... Biraz halusinatif bir veda olacak. Vedayla kafa bulacağız ya da belki vedayla kurtulacağız kafamızdan, içindeki küflü atıklarla beraber.


            Ayak bileklerime dünyanın en güzel 'neden'ini yazdıkları künyeyi astıklarında; Vinçlere bağla büstümü şehir meydanında, çek ipimi.Bir bomba sıkıştır resimlerimin arasına, çek pimini. Adımın önündeki mahcup sıfatları karala, ekber'le başlayan. Gazetelerin en tatsız sayfalarını biriktir, bir hatıraya ihtiyaç duyarsan,,

             Sil adımı çok satanlardan, bu ezik bir veda olacak...


              Akıl torbam kuru,boş. Amneziyi özledim bu sabah. Çünkü onun haricinde özlenebilecek bir şey hatırlamıyorum. Hem önceden hatırladıklarımı hem de çoktan unuttuklarımı özledim. Amnesia Haze'e hibe ettim ciğerlerimi, bende kalması son günahtı. Son günahım, beni cehennemde yakardı. Ben, adı belli olan yerlerde hiç kalamadım. Kalsam da gitsem de bir adı var. Kayan yıldızlara koordinat bildirip yudumluyorum beni sonsuzluğa götürecek şırıngayı, işte bu en etkili 'yalanlardan arınma sanatı.'

...

Üzgünüm Tanrı. Bahşettiğin tek şey rüyaydı.

Aklım rüyalardayken veremedim gerçeklere kendimi.




*-  angels walk among us.